2 Aralık 2007 Pazar

Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar, Arthur Schopenhauer

"Kolay şey değildir mutluluk, kendimizde bulmak çok zor, başka yerde bulmak imkansızdır."
- *Chamfort

Bu alıntı ile ılan girişten itibaren her sayfada ayrı iddalar ile okuyucusunu düşünmeye ve kendi doğrularını kabul etmeye zorlayan bir kitap sizleri bekliyor. Her sayfasında ayrı bir konu, ayrı bir bakış yakalayacaksınız. Kitap, üç ana bölümden oluşuyor:

  1. Bir kimsenin ne olduğu üzerine,
  2. Bir kimsenin neye sahip olduğu üzerine,
  3. Bir kimsenin neyi temsil ettiği üzerine.
Bunların ardınından "Öğütler ve Özdeyişler" ile "Yaşam Çağlarının Farklılığı Üzerine" başlıklı iki ayrı bölüm geliyor.

Schopenhauer hem Batı hem Doğu Felsefeleri'ni yapılandıran isimlerden alıntılar yaparak, onların düşüncelerini kendilerinkini aktarmak için kullanıyor. Kitapın ilk üç bölümünde, kişilerin zihinsel kapasitelerinin genişliği ve toplumdan soyutlanma başarıları kadar mutlu olabileceğini anlayıtor. Garipsenebilecek bu tez, sosyal bir varlık olan insan için her ne kadar yanlış gibi gözükse de Schopenhaur her sayfa da tezini destekleyen maddeler ortaya çıkarıyor. Zihinsel yetkinlikleri yüksek olan kişilerin toplumun geneline oranla çok az sayıda oldukları, bireyin kendinden düşük seviyeli kişileri düzeltmek istemesi sonucu diğer bireylerin değişmek yerine kendi varoluşlarını tehdit altında hissetmeleri, zihinsel üstünlük sahibi kişilerin giderek toplumda hakir görülmesi, bu azınlığa mensup kişilerin sadece kendileri, yani kişilikleri ile yalnız kalıp düşündüklerinde huzura kavuşmaları gibi maddeleri, tezini desteklemekte kullanan Schopenhauer, buradan yola çıkarak mutluluğu ancak yaşamda salt mutluluk olmadığını ve mutsuz olaylara odaklanıp, onları atlatmaya hazırlık yapan kişilerin ancak huzuru bulabileceğini belirtiyor.

Schopenhauer'in kitabında yer verdiği bir kaç alıntıya burada da yer vermek istiyorum:

"Her yerde sadece kendimize emanet olduğumuzdan
Mutluluğuzu da kendimiz uapar ya da buluruz."
Oliver Goldsmith, *sayfa 25

"Mutluluk, arzu edilen sonuca ulaşan, erdemli etkinliktir."
Stobaeos, *sayfa 27

"Çoğu kez en iyi yeteneklerin
En az sayıda hayranı olmasını,
Ve dünyanın en büyük bölümünün
Kötüyü iyi sanmasını,
Her gün görüyoruz bu felaketi.
Peki nasıl korunulur bu vebadan?
Kuşkuluyum bu belanın
Dünyamızdan kovulacağından.
Yeryüzünde tek çare vardır,
Ancak son derece zordur:
Deliler bilge olmalılar;
Gelin görünki olmayacaklar.
Şeylerin değerini asla bilmez onlar,
Gözleri kapalıdır, akılları değil:
İyi olanı hiç görmediklerinden,
Sürekli överler kısıtlı olanı."
Gellert, *sayfa 101

"Başkalarını onurlandırdığımızda
Kendimizi soysuzlaştırmak zorundayız."
Goethe, *sayfa 101

"Bir dünya malı elinden gittiyse,
Üzülme buna, hiçtir o;
Ve bir dünya malı geçtiyse eline
Sevinme buna, hiçtir o.
Önünden geçer acılar ve zevkler,
Geç dünyanın önünden, hiçtir o."
Anwari Soheili, *sayfa 119

*Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar, Arthur Schopenhauer, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Hasan Ali Yücel Klasikler Dizisi

14 Ekim 2007 Pazar

Football Manager 2008 Geliyor

Championship Manager serisinin yaratıcıları SI Games, bu ay sonunda serinin SEGA ile anlaştıktan sonra adı değişen Football Manager 2008 versiyonunu oyuncularla buluşturacak. CM 3'ten bu yana müdavimi olduğum, CM 2000-2001 versiyonunda Türkiye Milli Takımı ile Dünya Kupası'nı Nihat'ın İtalya'ya son dakikada attığı golü ile aldığımı dün gibi hatırlıyorum. Halbuki o zamanlar üniversite ikinci sınıftaydım. Zaman çabuk geçiyor.

FM 2008, eklendiğinden beri pek hoşnut olmadığım iki boyutlu maç ekranının elden geçirildiğini, lisans nedeni ile sadece altyapıdan gelenlerin dolayısıyla, tecrübeli oyuncuların yıllar süren kariyerlerinde geliştireceği pek çok yeteneğin fotoğrafları yerine yeni bir motor ile yüz hatlarının oyuna aktarıldığını (mutlu iseler güleceklerini vesaire), takım kaptanı ile toplantılar yapılabildiğini, daha gelişmiş bir takvimin yer aldığı verilen detaylar arasında.

Benim ilgimi çeken en önemli değişiklik, taktik ekranında hep takım ekranına dönerek oyuncuların özelliklerini görmemize artık gerek kalmamasını sağlayacak olan istenildiği büyüklüğe ayarlanabilen saha ekranı. Artık hiç ekran değiştirmeden hem korneri kim daha iyi kullanır görebilecek hem de hemen onu seçebileceğiz, vb...

Merakla yeni versiyonu bekliyorum. Futbolu izlemekle yetinemeyenlere duyurulur...

Feridüddin Attar ve Mantık Al-Tayr Yada Kuşların Dili

Feridüddin Attar, 12. yüzyıl ortalarında dünyaya gelmiş ve Mevlana'nın fikriyatının oluşumuna katkıda bulunmuş önemli tasavvuf düşünürlerinden biridir. Mantık Al-Tayr, Kuşların Dili adlı kitabında Allah'a -kitapta Simurg- ulaşmak isteyen kuşların başından geçenleri pek çok erdemin ve kötülüğün incelemesini yaparak bizlere amacımızın ne olduğunu tekrar tekrar sorgulatmaktadır.

Attar'ı daha önce duymamış olabilirsiniz. Ama Mevlana'nın Mesnevi'sini okudunuz ve hoşunuza gittiyse mutlaka okumanız gerekli bir yapıt olduğunu söyleyebilirim. Daha açılışından sizi etkisi altına alan Attar, kitap boyunca hayatınızda mutlaka içinde bulunmuş olduğunuz durumları, zamanının karakterleri ve İslam'ın yol göstericiliği ile sunmakta. Gerçekten böyle düşünürlerin İslam dünyasından yetiştiğini bilmek insana ayrı bir övünç veriyor. Eğer aslınızı öğrenmek istiyorsanız, okumanız gerekli yazarlardan biri de Attar'dır diyebilirim. Sakın kaçırmayın. Kitaptan bir alıntıyı da aşağıda veriyorum:

Hüthüt, "Ey gafil!" dedi... "Ondan ümit kesme. Daima onun lütfunu dile, ondan kerem ve ihsan iste.
Az bir şeyden ürker de hemencecik kalkanını atarsan, işin müşküle düşer, a hakikatten haberi olmayan!
Tövbe eden kişiyi Tanrı kabul etmeseydi, her gece ona nimetler mi yollardı?
Günah ettiysen, tövbe kapısı açık... Tövbe et; bu kapı kapanmaz!
Bu yola bir an olsun doğrulukla gelirsen, daimi olarak yüzlerce lütuf ve ihsanla karşılanırsın.

-Mantık Al-Tayr, Feridüdin Attar, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Sayfa 127

Abbase dedi ki: "Kıyamet günü korkudan herkes birbirine düşünce
Bir an içinde asi ve gafillerin yüzleri, günahlarından dolayı kararır.
Ellerinde bir sermaye olmayanlar şaşırıp kalırlar. Herkes bir çeşit perişanlığa düşer.
Tanrı, yeryüzünden ta dokuz kat göklere kadar bütün genişliği dolduran meleklerin yüz binlerce yıllık ibadetlerini,
Tamamen alır da, lütfuyla bu bir avuç toprağın başına atar!
Meleklerden bir sestir kopar: Yarabbi, bu kavim neden bizim yolumuzu vuruyor, neden bizi mahrum ediyor?
Ulu Tanrı der ki: Ey melekler, size bu ibadetten ne bir kar gelir, ne bir ziyan!
Fakat ibadet, topraktan yaratılanların işine yarar... ekmek, her zaman aç kişiye gerektir.

-Mantık Al-Tayr, Feridüdin Attar, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Sayfa 132

21 Haziran 2007 Perşembe

Zaman Geçiyor

Ne yazacağıma uzun süre karar veremedim. Politika mı, son günler de olanlar pek çok kişiyi rahatsız etmekte. Her an Orta Doğu'da ki ateş bizi de yakabilir... Ama bu düşüncelerin ağır olacağını düşünüp farklı bir giriş yapayım dedim. Mesela Roberto Carlos'un transferi. İsimsiz kahramanların, bulutların arasında çoğalmaya devam ettiği şu günler de halkımızın 90 derece dönmesini sağladı... Bunu da yazamadım. Magazin desem, zaten ilgim yok. Kısacası yazacak şey bulamadım. Bu da böyle bir giriş olsun. İleride tekrar buluşmak üzere kardeşler.