10 Mart 2010 Çarşamba

Şubat 2010

7 Şubat'ta başlamışım Yaşar Kemal'in Bir Ada Hikayesi adlı üçlemesine. İlk kitabın ismi Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana. Daha önce hiç Yaşar Kemal okumayan birisi olarak kitabın ilk yirmi sayfasında tasfirlere alışmakta güçlük çektim. Zira denize düşen tek huzmeyi bakır moru, çelik kırmızı, gümüş mavisi diye anlatınca bir garip oluyorsunuz. Aynı nesnenin aynı anda nasıl bu şekilde tanımlanabileceğini düşünüyorsunuz. Fakat bu uzun betimlemeler devam ederken Yakup Kadri'nin Yaban'ındaki kadar sağlam karakterler ile tanışıyorsunuz.

Kitap Kurtuluş Savaşı'nın ardından Türkiye ve Yunanistan'daki vatanlarından sürülen Türk ve Yunan göçmenlerin durumunu gözler önüne sermeye çalışıyor. Bunu da Antalya açıklarında Karınca Adası'nda yaşayanların hayatlarına konuk ederek yapıyor Yaşar amcamız. Adadaki rum halkına önce Mustafa Kemal tarafından bir tebligat yapılacağının dedikodusu ulaşıyor. Dedikodu kıyı kasabasındaki halkın adaya ucuza mal alma amacıyla gitmesi ile adalıların kulağına kadar geliyor. Ardından hikayemiz ada boşaltıldıktan sonra adaya kalmaya gelen Poyraz Musa isimli Kurtuluş Savaşı gazisi kahramanımızın başından geçenleri anlatıyor. Her sayfada olacakları biraz daha merak ediyorsunuz. Anlatılanlardan yola çıkarak Çanakkale ve Sarıkamış'ta savaşan Rum kökenli Türk vatandaşlarını araştırdım. Gerçekten ülkemizin çok kültürlü yapısının aslında nasılda Avrupa'dan yüzyıllar önce var olduğunu ve nasıl emperyalizm aracılığıyla tahrip edildiğini, böl parçala yönet mantığının nasıl işlediğini en iyi gösteren kanıtlardan biri bu tarihsel gerçek.

Kısaca bu kitabıda okumanızı şiddetle tavsiye ederim, eğer bugüne kadar okumadıysanız.

Kitaptan arta kalan zamanımda da Call of Duty Modern Warfare 2'yi sıkıştırdım :) Senaryosu ile yine komplo teorileri üzerine zaman geçirenleri tetikleyen bir oyun çıkarmışlar. Sonu yine ilk oyundaki gibi etkileyici. Oyunun ara videolarında ABD Genel Kurmay Başkanı'nın "en büyük sopa bizde, ama sopayı tutanın kim olduğuda çok önemli", "sizlere demokrasi veremeyiz ama nasıl alabileceğinizi gösterebiliriz", şeklindeki replikleride oyunun nasıl bir propoganda malzemesi haline getirildiğini gösteriyor. Yine de sağlam bir fps oynamak isteyen arkadaşlara bir numaralı tavsiyemdir.

Bunun haricinde aya kötü başlayıp, sonradan neyseki toparlamayı başardığımı söyleyebilirim :) Böylece yılın en kısa ayınıda atlatmış oldum. Ben bütün bunları yaparken, dünyamızda yüz binlerce kişi açlık, kalp krizi, terör, stres, vb pek çok nedenle hayata veda etti. Onlar veda ederkende bir o kadar yeni ruh aramıza katıldı tertemiz ve ufacık bedenleriyle.

Hiç yorum yok: